Beni şehir anladı ama siyaset tam manasıyla anlayamadı

MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver bugünden itibaren şahsi olarak gündemimin yeniden çimento fabrikası olduğunu belirtti.

Beni şehir anladı ama siyaset  tam manasıyla  anlayamadı

MHP Elazığ İl Başkanlığı’nın düzenlediği bayramlaşama programında konuşan MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver “Bugüne kadar problemleri kronikleştiren Elazığ  siyasetidir. Bugün kim inkar ederse etsin Elazığ'ı bu hale getiren Elazığ siyasetidir.Yerel Elazığ siyasetidir”dedi.

Işıkver konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

Çok uzun zamandır altmış yıldır tozla toprakla uğraşan kardeşlerimizin bugüne kadar yansıdığını torununun  torununun torunu dahi bugün çimento fabrikası kurulurken  yaşayan büyüklerimizin torununun torunu dahi bugün toz süzülüyor. Bugün İtalyan bir ailenin çocukları Ekvator  Ginesi'nde Maldivler'de orada burada tatil yaparken Miami'de Florida'da gezerken onların kızları orada keyif çatarken bizim bacılarımız mutfak tezgahlarını, koltuklarını,  camlarını, pencerelerini, halılarını temizlemekle ömür tüketiyorsa biz burada buna Elazığ siyaseti olarak Elazığ'ın bütün sivil toplum örgütlerinden kuruluşlarından  spor taban birliklerine kadar bugün levhası olan tabelası olan bütün sosyal sınıfların bu hususta irade koyması  gerektiğini birkaç kez anlatmıştım. 

Beni şehir anladı ama siyaset  tam manasıyla  anlayamadı

Beni Şehir Anladı Ama Siyaset  Tam Manasıyla  Anlayamadı 

Işıkver “Herhalde tam anlaşılmadı ki beni şehir anladı ama siyaset tam manasıyla  anlayamadı herhalde.Bürokraside tam manasıyla kavrayamadı.

 Bugün bir kez daha şehrin merkezinde bu bizi zehirleyen bu garabetle, bu ucubeyle arkasında kim olursa olsun sonuna kadar mücadele edeceğimizi milliyetçi hareket olarak burada bu zehir saçan, bu zehir tacirleriyle  birlikte yaşamanın bizim kaderimiz olmadığı gerçeğini de buradan para kazananların suratına çarpacağımızı  karşımızda kim olursa olsun arkasındaki güç kim olursa olsun hangi grup, hangi toplumsal sınıf, hangi siyasetçi, hangi bürokrat bunları koruyorsa kolluyorsa yakasından tutacağımızı yerlerde sürükleyeceğimizi pas  pas edeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Şahsi olarak  gündemimin yeniden çimento fabrikası olduğunu tekraren fabrika sahiplerine de hatırlatıyor.

Onları koruyanları  kollayanları kardeşlerimize zulmedenleri de burada  barındırmayacağımızı ne pahasına olursa olsun siyasi yaşamıma mal olsa da ne pahasına olursa olsun bu mücadeleyi sonuca erdirmek için gece gündüz demeden mücadele edeceğimi bu konuda devletin en tepesinde en büyüklerimizin vermiş olduğu talimatlara rağmen harekete geçmeyenlerin hepsinden hesap soracağımı gerekirse bu yolda bu uğurda bu mücadeleyi vermek için siyasi hayatımı, beşeri hayatımı da masaya koyacağımı bir kez daha ifade ediyor. Elazığ  çocuğuna da yalnız değilsiniz diyor. Buradan Milliyetçi ülkücü Hareketin Meclisi'nde il başkanımızın bizi bir araya  getirdiği bu etkinlikte bir kez daha sizleri saygıyla selamlayarak onlara da söz sahiplerine de muhataplarıma da  ifade etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum.

ELAZIĞ'I BU HALE GETİREN ELAZIĞ SİYASETİDİR.YEREL ELAZIĞ SİYASETİDİR. 

Allah'ın nihayetiyle  bu şehirde bir tek sorun kalmayana kadar mücadele  edeceğiz. Yarın ben olurum, olmam bilmiyorum ama Elazığ siyaseti bugüne kadar problemleri kronikleştiren Elazığ  siyasetidir. Bugün kim inkar ederse etsin Elazığ'ı bu hale getiren Elazığ siyasetidir.

Yerel Elazığ siyasetidir. Bugün  biz iktidarı da temsil etsek ittifakımız ittifakı da temsil etse biz yeterince milleti temsil edemediğimiz  için milletin dertleriyle dertlenmediğimiz için güç sahiplerinin, para sahiplerinin yanında onlarla beraber olup  milletin karşısında durduğumuz için kapalı kapılar arkasında  sermaye sahiplerini koruduğumuz için bugün bu durumdayız. Bu  hikaye bugün yirmi sekizinci dönemle birlikte bitmiştir.

Ben bu dönem beraber siyaset yaptığım milletvekillerine de çok güvendiğimi bir kez daha ifade ediyor. Allah'ın izniyle  bundan sonra da şehri bütün problemlerle mücadele ederken de birlik ve beraberliğin sağlanmasının noktasında her  türlü fedakarlığı ülkücü milliyetçi hareketin Ankara'ya gönderdiği bir garip kardeşi olarak üstüme düşen ne varsa yapacağımı bir kez daha ifade ediyor. Büyüklerimin ellerinden  küçüklerimin gözlerinden öpüyorum.