Ahmet Koçdemir

Kasketini Düz Giyenlerin Memleketi

Ahmet Koçdemir

Elazığ, öyle bir memlekettir ki; insanı da vakur durur, dağı da… Suyu soğuktur ama gönlü sıcaktır. Bu topraklarda, bir adamın başında 8 köşe bir kasket varsa, bilin ki o adam rastgele biri değildir. O kasket sıradan bir şapka değil, bir kimliğin, bir duruşun, bir geçmişin yansımasıdır.

8 köşe kasket; Elazığ başta olmak üzere Doğu Anadolu’nun geleneksel başlığıdır. Osmanlı’nın son demlerinden, Cumhuriyet’in ilk yıllarından süzülerek gelmiştir. Keçeden veya yünlü kumaştan yapılır; sağlamdır, merttir – tıpkı Elazığlı gibi.

Ama asıl mesele şekli değildir; taşıdığı anlamdır.

Kimi araştırmacılar, bu kasketin sekizgen yapısının Selçuklu mimarisinden ilham aldığını söyler. Zira Selçuklu’da sekizgen; dengeyi, adaleti, düzeni temsil eder. İşte Elazığ’da da bu kasket, sadece başı değil, kişiliği taşır.

Her bir köşe, bir değerle anlam bulur:

Vatanseverlik – Elazığlı, bayrağını göğsünde değil, yüreğinde taşır. Vatanı için ter döker, can verir.

Cömertlik – Sofrası dardır ama gönlü geniştir. Misafiri için son lokmasını paylaşır.

Mertlik – Eğriyle işi olmaz. Sözü dolandırmaz. Dostuna arka, yanlışına set olur.

Dürüstlük – Elazığlı’nın sözü senettir. Pazarlıkta yemin etmez, çünkü yalan bilmez.

Misafirperverlik – Evi dardır ama kalbi geniştir. Misafir baş tacıdır.

Alçakgönüllülük – Malını, makamını övmez. “Allah nasip etti” deyip geçer.

Yiğitlik – Mahallesini, şehrini korur. Gerekirse ön safta, gerektiğinde sessizce direnir.

Delikanlılık – Yaş ne olursa olsun, gönlü gençtir. Sokağın abisidir, mahallenin güvencesidir.

Ve bu yüzden Elazığ, kasketini düz giyenlerin memleketidir.

Çünkü düz giyilen o kasket, doğru bir karakterin, dik bir duruşun sembolüdür.

Eskiden çarşıda pazarda yürürken, 8 köşe kasketli amcalar görürdük. O kasket, başta değil; tavırda, duruşta, bakışta taşınırdı.

Bugün gençler başka şapkalar takıyor olabilir. Ama mesele ne taktığın değil, ne taşıdığındır. Eğer o kasketin taşıdığı anlamı özümseyebilirsek, Elazığ dimdik ayakta kalmaya devam eder.

Belki bir gün bir genç, dedesinden kalan 8 köşe kasketi başına geçirir. O gün sadece bir şapka değil, bir miras yeniden can bulur.

Ve işte o zaman biz, geçmişle geleceği kavuşturmuş oluruz.

Çünkü Elazığ, sadece taşla değil, karakterle inşa edilmiş bir şehirdir.

Yazarın Diğer Yazıları