Merhaba,
Elazığ SONSÖZ Gazetesinin imtiyaz sahibi değerli kardeşim Muhammet Şağbanşua’nın teklifi üzerine, bu şehrin bir ferdi olarak daha iyi ve daha güzel bir yaşam için şehir hakkındaki gözlemlerimi ve önerilerimi yazıya dökerek sizlerle paylaşacağım. Bu vesileyle kendisine teşekkür ediyorum.
Her sabah, güne Hilalkent Parkı’nda yürüyüş yaparak başlarım. Şehrin henüz tam uyanmadığı, sokakların ve parkların sessizliğe teslim olduğu o kıymetli zaman diliminde. Adımlarım, eski bir alışkanlığın ritmiyle ilerlerken, basketbol yıllarımdan kalan reflekslerle çevremi süzerim, incelerim.
Bu sabah parkta belediye temizlik görevlisiyle karşılaştım. Elinde süpürgesi, yüzünde hafif bir yorgunluk ama gözlerinde işine duyduğu saygının izleri vardı. Selamlaştık, sohbet etmeye başladık. Önce havadan sudan konuştuk, sonra konu dönüp dolaşıp parkın temizliğine geldi.
“İşimi seviyorum,” dedi. “Ama bazen insanlara anlam veremiyorum. Çöp kovaları var, ama çöpler hep yerde. Sanki kovaya ulaşmak ekstra bir çaba gerektiriyor gibi davranıyorlar.”
Sonra bana dönüp dedi ki: “Sizi takip ediyorum. Siz çöp atmak şöyle dursun, yerdekileri bile toplayıp kovaya atıyorsunuz.”
Gülümsedim. Belki de eski basketbolculuğun bir etkisi. “Bir şeyleri doğru hedefe göndermek içgüdüsel bir alışkanlık olmuş olabilir.” dedim.
Bir çöpü yere atmak, sadece bir çöpü yere atmak değildir. O hareket, yaşadığımız yere duyduğumuz saygının küçük bir göstergesidir. Ve bazen, bir çöp kovasına isabet eden bir kâğıt parçası, şehrin ruhuna yapılan küçük ama anlamlı bir katkıdır. Bir parkın temizliği, sadece estetik bir mesele değildir. O park, çocukların oynadığı, yaşlıların soluklandığı, gençlerin hayaller kurduğu bir mekândır. Orada yere atılan bir çöp, sadece bir çöp değildir; o, bir alışkanlığın, bir zihniyetin, bir umursamazlığın simgesidir.
Yürüyüşüme devam ederken düşündüm: Belki de şehirleri temiz tutmak, sadece temizlik görevlilerinin işi değil, hepimizin ortak çabası olmalı. Ve belki de bir sabah yürüyüşünde temizlik görevlisinin söylediği birkaç cümle, bir şehirdeki değişimin başlangıcı olabilir.
Ben, bu şehrin hikâyesinde güzel bir satır olmak istiyorum.