Bizi bilen bilir…

Hep gazetecilik zor meslektir diyoruz. Yaptığınız veya yayınladığınız haberlerinizle kimi kesimleri memnun ettiğiniz gibi kimi kesimlerde rahat eder küstürür, kızdırırsınız.
Sonra kızan kesim sizi yerden yere vurmaya çalışır.
Elazığ’da bu konuda bir bambaşka.
Neden; Bu anlayış yıllar boyu Elazığ’da böyle gelmiş de ondan…
…..
Son günlerde elaziginsesi.com haber sitesi haberleri farklı bir bakış açısı ile gündeme getiriyor.
Yayınlanan haberler sonrası kamuoyunda bu işi para verilmedi diye yaygarası yapılıyor.
Bu algı nedeniyle haftaki köşe yazımı kendime ayırdım.
1980 yılında başladığım mesleği kırk iki yıldır devam ettiriyorum.
Bu süreler içerisinde çeşitli ulusal yayın kuruluşlarının il temsilciliği, ilimizde  bir süre yazılı gazete patronluğu yanında TV ve yazılı medyada da görev yaptık.
Yazılı medya çıkarttığımızda dönemlerde ne kimseden reklam, nede kimseye para karşılığında haberler yaptık.
Yayınladığımız haberlerin karşılığında o dönemlerde çeşitli az çekmedik.
Yargılanmalar, mali denetimler, hatta hatta kaçakçılık organize de göz altı sürecimiz bir oldu.
Yaşadıklarımızın hepsi o tarihlerde, bu günkü gibi tarafımıza yöneltilen iftiraların karşılında yaşanmıştı.
Haklı olduğumuzdan Allaha çok şükür hepsinden alnımızın akıyla çıktı.
…..
Gelelim medyalardan ayrılma meselesine….
Evet…  Yerel TV’lerde de görev yaptım. İlkinde elaziginsesi.com haber sitesinde o dönemde üç yerel TV’nin canlı yayınladığı bir programdan alıntı yaptığımız bir haber Türkiye gündemine gelince Elazığ karıştı. Patron benimle çalışmama kararı almış. Yolarımızı ayırdık.
İkincisinde ise 2014 yerel seçimleri, AK Partiden Mücahit Yanılmaz’ın HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı iken AK Parti için yaptığı bir konuşmayı haberleştirdik. O konuşmayı elaziginsesi.com haber sitesinde yayınlandıktan sonra vay efendim sen mi o haberi yapan patrona baskı yapılarak çalışmama kararını aldırdılar.
……
En Son görevim ise 2015 yılında Fırat Gazetesinde başladı. Yerel gazetelerin birleşme sürecinde gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olduk.
İki yıl içerisinde tam bir profesyonel bir gazete hazırladık.
Elazığ‘da ilk defa yapılmaz denilen bir olayı başardık. Bir gazete 21 elemanla ve 16 sayfa gazeteyi okura sunduk. O dönem de bizi takip edenler bunu çok iyi bilirler.  
Buna da patron ancak iki yıl dayanabildi.  Neden iki yıl zor dayandı… Çünkü diğer patronlar çıtayı neden yükseltiyorsun diye her gün karşı karşıya geliyorduk.
2018 yılı başlarında baktım, patron benim için iki arada bir derede kalıyor, kendi isteğimle ayrıldım.
 ….
İstediğim gazeteciliği yapamayacağımızı anlayınca elaiziginsesi.com haber sitesini kendi ofisimizde yapma kararı aldık. Sonrasında da 2019 yılında Webtv’nin kuruluş gerçekleştirdik.
Amacımız, kalemimizi kiraya vermeden özgür ve tarafsız habercilik yaparak mazlum vatandaşların ve şehrin sorunlarını gündeme taşımak.
….
Gelelim… Belediye meselesine; buna da değinip yazıma son noktayı koyacağım.
Evet… Belediyeyi eleştiriyoruz…
Para vermediği için değil, acemice yönetim gösterdikleri için, samimi olmadıkları için, Belediyeyi başkanın kurumu yönetmediğini düşündüğüm için eleştiriliyoruz.
2019 yılı seçimlerinde Belediye o yıl tüm yayın kuruluşlarına Kurban ve Ramazan bayram mesajı ile 2020 yılı yılbaşı mesajı verdiği gibi bize de verdi.
Bu gün bu kurumdan paraları alanlar Belediyenin (B) sine yazabiliyorlar mı? Yok….
Kurum bize verdiği bedel karşılığında biat edeceğimizi bekledi.
Bizi para için eleştirdiğimizi düşünenler o dönemlerde sitemizde arşive girip yayınlanan haberlere bakabilirler.
2019 yılı sonlarına doğru ve 2020 yılında içerisinde “Yanılmaz’ın fendi Bakanı ve Şerifoğullarını yendi”.
“Yeni dönem de Belediyede Şerifoğulları-Işıkver dialoğu” köşe yazılarımla kurumu eleştirdiğimizden bayram ve yılbaşı mesajları kesildi.  
….
Biz buna eyvallah dedik. Biz kalemimizi kiraya vermeyeceğimizi verilen reklam ve mesajlar karşılığında yanlış yapılanlara karşı sessiz kalmayacağımızı ifade ettik.
Aradan geçen süre içerisinde bazı dostlar belediye ile aramızın düzelmesi için aracı olmak istediler. 
Hiç birini kabul etmedik.
Biz mesleği, Patronum deyip 12 bin Tl’ye göz kırpmadığım için, patronum deyip yazarlarımın yazılarını yasaklamadığım için, patronum deyip ihale peşinde koşmadığı için, patronum deyip kiraladığım devletin malına ucuz kapatmaya çalışmadığımız için, yalayarak yakınlarımı işe yerleştirmek için yapmıyoruz.
Biz meslek gereği işin onurunu ve şerefini korumak, mazlum vatandaşın sesi olmak için yapıyoruz.
Bu yüzden haksız durumlarla karşı karşıya kalıyoruz.
…..
Kalemini kiraya vererek paranın sesi değil, vatandaşın sesi olmak en büyük hedefimiz.
Bunu başaracağız.
Ne kadar iftira atılırsa atılsın…
Biz bunu başaracağız.
Bizi eninde sonunda kabullenecekler.
Çünkü biz varız, ayaktayız. Yürütemez diye çok arzu etmelerine rağmen daha da güçleniyoruz.
Var olduğumuz müddetçe de “Kalemini kır ama satma anlayışı” ile bu meslekte dürüst gazetecilerinde var olduğunu kabul ettireceğiz.
Varsın bizden rahatsız oluyorlarsa olsunlar, varsın bizi muhatap almıyorlarsa almasınlar.
Biz kamuoyuna SONSÖZ GAZETESİ ile birlikte gerçekleri yayınlayalım, zaman kimi dikkate alıyormuş o zaman hep beraber göreceğiz.