Engin Çakır

Hac, Araf ve Hakikatin Yolculuğu.

Engin Çakır

Evrensel kitabın evrensel mesajları

Hac ibadetinin başladığı bugünlerde bu ibadeti  biraz daha açmanın faydalı olacağı düşüncesindeyim.

İnsan hayatı, hakikati aramakla geçen bir yolculuktur. Bu yolculuk, bazen bir fiziksel hareketle, bazen ise zihinsel ve ruhsal bir arayışla şekillenir. Kur'an'da geçen kavramlar, bu yolculuğu anlatmak için derin anlamlar barındırır. "Hac" ve "Araf" da bu kavramların başında gelir.

Kur’an-ı Kerim'de Yasin Suresi 70. ayette, bu kitabın hayatta olanları uyarmak için indirildiği ifade edilir. 

İbrahim Suresi 1. ayette ise Kur’an’ın, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak 

için gönderildiği belirtilir. 

Bu da gösteriyor ki Kur’an, bir hayat kitabıdır. Amacı, içinde yaşadığımız dünyayı güzelleştirmektir. Bu amaç doğrultusunda yaşandığında, ahiret hayatının da güzelleşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu çerçevede hac bizlere çok önemli mesaj vermektedir.

Hac, kelime anlamı olarak "kastetmek, yönelmek"tir. Ancak aynı kökten gelen fiiller, Kur'an’da "delile dayalı tartışmak, delil getirerek savunmak" gibi anlamlarla  kullanılır.

 Al-i imran süresi 67. Ayeti " ibrahim hakkında neden tartışırsınız" der. 

Bu ayette geçen "tuhaccune"  kelimesi hac ile aynı kökten gelmektedir.

Semitik dillerde kelimeler kök harflerden oluşur ve aynı kök harflere sahip olan 

kelimelerin ana manası aynı kalmak şartıyla türevleri oluşur. Kur'an'da kök harflerden oluşan kelimelerden meydana gelmiştir.

Bu bağlamda hac, sadece Kâbe’ye yapılan bir yolculuk değil, aynı zamanda doğruyu arama ve bulma sürecidir. Hakikate ulaşmak için delillerle düşünmek, sorgulamak, tartışmak gerekir.

Hac ritüellerinin bir diğeri   ihrama girmektir. 

İhram "hrm" kökünden gelir. Sorgulayarak, doğruyu bulma amaçlı tartışırken bu süreçte bazı yasaklanan şeylerden uzak kalma anlamındadır.

Hac ibadetinde ihramdan çıkarken erkekler saçlarını tıraş eder, kadınlar ise saçlarının ucundan küçük bir parça keserler. Bu uygulama,  fiziksel bir temizlik değil;  manevi bir arınmayı simgeler. Saçın kesilmesi, beyindeki kirli ve gereksiz bilgilerden arınmayı, zihinsel ve ruhsal bir yenilenmeyi ifade eden bir ritüeldir.

Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelmekte  önemli bir mesaj içerir. Hacca giden bir kişi, eğer kirli ve yanlış bilgilerle yola çıkmış, ancak orada hakikatle tanışmışsa, insan fıtratı gereği bir iç çatışma yaşar; zihin dünyasında saflıkla git geller, tereddütler oluşur. Kur'an'daki ayetler, bu tür gelgitlerin insan için bir sakınca taşımadığını bildirir. Safa ile Merve arasında gidip gelmenin derin anlamı da tam olarak budur: zihinde oluşan şüphelerin, inançla yüzleşme sürecinin sembolik bir ifadesidir.

Araf, iki zıt uç arasında kalan yer;  kararla kararsızlık arasında bulunma halidir. Bilinmezlik, arada kalmışlık demektir. Hacca çıkan kişi, eğer bu yolculuğu sadece bedeniyle değil, aklı ve ruhuyla da yaparsa, 

Araf’tan çıkar. Çünkü tartışmadan, sorgulamadan önce doğru bilinmezdir.

Kişi, delille yüzleştikçe, kendini ve yöneldiği hakikati tanımaya başlar.

Bu yüzden hac, sadece bir ibadet değil; aynı zamanda bir aydınlanma süreci, bir içsel mücadele ve bir bilgelik arayışıdır. Araf'tan çıkmak ise, bu sürecin nihai meyvesidir: Karanlıktan aydınlığa, şüpheden kesinliğe, parçadan bütüne ulaşmak…

Yazarın Diğer Yazıları