Elazığ yaklaşık 40 yıldır çimentonun tozundan şikayetçiyse bunun birinci nedeni hiç şüphesiz siyasi sahipsizliktir.
40 yıllık süreç içerisinde şiirlere konu olan ki, merhum İshak Rafet Acaralp ‘Hadi Harput’a Gidek’ şiirinde Kesrik ‘nahnasına’ olan özlemini dile getiriyor yeğen merhum Şeref Tan büyüğümüz ‘Harput’ta Gidek Nedek’ şiirinde, “Kesrikin nahnası çimentonun tozundan su değince beton olup donacak” diyor…
Yani çimentonun rahatsızlığı ve toplum üzerindeki olumsuz tesiri 40 yıl önceye gider…
40 yılda bu konu her seçim döneminde ısıtılıp servis edilir. Seçim bitince konu bir sonraki seçimde kullanılmak üzere yeniden rafa kaldırılır…
2023 seçimleri öncesinde MHP Milletvekili adayı Sayın Semih IŞIKVER ile seçim sürecinde birlikte çalışma imkanımız olmuştu. O dönem Elazığ’la ilgili 23 madde belirlerken çimento hususu ilk 5’de yer almıştı… Sayın IŞIKVER, bu konunun her seçim döneminde siyasetin malzemesi olduğunu belirterek, ekibin uygun görmesi halinde bu konuyu 23 madde içerisinden çıkarılmasını istemişti. Ve eklemişti, “Nasip olur seçilirsek çimento fabrikasının kaldırılmasıyla ilgili mücadele bizim namusumuz, şerefimizdir” demişti… Ve seçildikten sonra çimento fabrikası bir an olsun gündeminden düşmedi. Sağlık Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bakanlığına soru önergesi, TBMM konuşmaları ve devletin zirvesi olan Sayın Cumhurbaşkanı’na iki yurt dışı gezisinde konuyu dosya ve sözlü olarak aktardı… Konu Elazığ gündeminden biraz düşünce, gökyüzüne kara bulutlar yayan çimento fabrikasının bir güncel görseli ile sosyal medyada “Sizi unuttum sanmayın…” dedi…
Bugüne kadar hiçbir siyasetçinin ortaya koymadığı bir sahiplenme ve mücadele örneği veren Sayın IŞIKVER, bir TV programında çimentonun kaldırılmasıyla ilgili bir bütçe ihtiyacı hasıl olursa 1 milyon Avro taahhüt etti. Baktı bir süre sonra konu yeniden gündemden düşüyor gene gökyüzünü karaya boyayan fabrika görseli ile birlikte sosyal medyada “Allah yar, Allah var” dedi…
Konuyu “Birazda konuşalım programının” ikinci bölümünde çok geniş bir şekilde kıymetli Gazeteci dostum Muhammet ŞAĞBANŞUA ile masaya yatırdık. Değerli dostumuz İhsan TARAKÇI abimizde programın yönetmenliğini yaparak tecrübelerini paylaşarak programa teknik destek sağladı.
https://youtu.be/GhboxRBCZyw?si=WdF_P-AR4WfBhbef adresinde yayınlanan programı izlemenizi öneririm…
Programda ifade ettiğim gibi bu sorunun çözümü için söylemde birliktelik ve eylemde pratiklik gerekiyor. Yani sorunu sadece MHP Elazığ Milletvekili Sayın Semih IŞIKVER’in mücadelesine bırakmak şehir adına doğru bir duruş olmaz. Bu sorunun çözümü için mesleki kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, siyaset kurumu, yerel yönetimler ki muhtarlara kadar ve elbette medyanın çok ciddi bir şekilde sahiplenmesi gerekiyor. Sorun artık devletin zirvesine kadar taşınmıştır… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı bir çok koldan bilgilendirilmiştir… Cılız da olsa Elazığ’da bir kamuoyu oluşmuştur…
2017 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın Elazığ ziyaretinde bu ucubenin kaldırılması hususunda verdiği talimat o dönem nasıl siyasi sahipsizliğe kurban gittiyse bugün konunun taşındığı nokta daha ileriye götürülmelidir. 2016 yılında Afyon, 2017 yılında Trabzon çimento fabrikalarını il dışına taşıma becerisini göstermiştir.
Bilimsel raporlarla çevreyi, yaşamı ve tüm biyolojik ekosistemi olumsuz yönde etkileyen ve şehrin bir bölgesinin gelişiminin önünde bent olan çimento fabrikasının taşınması hususunda Elazığ tarihi bir sınav veriyor…
Dolayısı ile bu dönemin siyasetçileri ya 40 yıldır olduğu gibi çimentoyla birlikte tozlu raflara kalkacak ve tarih olacaklar veya tarih yazacaklar…