Etem Yalın

Yunus Bal ne söylüyor?

Etem Yalın

Kısa bir süre önce “Nasıl Bir Belediye Başkanı” profiline ihtiyaç duyulduğunu yazdım. Şimdi de “Nasıl Bir Belediye?” sorusuna vatandaş yada kamuoyu penceresinden bakmaya çalışacağım…

Yerel haberlere baktığımda bazı yayın organlarında kamuoyu mevcut belediye başkanımızdan çok razı olduğundan devamı yönünde kanaatini bildirmiş. IQ seviyesi dünya normlarında ortalama zeka seviyesine sahip insanlardan oluşan hiçbir kamuoyundan böyle bir sonuç çıkmaz.

Hangi mahallenin kamuoyuna göre böyle bir genelleme yapıldığını bilmiyorum.

Ama geçtiğimiz hafa içerisinde MHP Elazığ İl Başkanı Sayın Yunus Bal yazılı basın açıklaması ile aslında nasıl bir belediye başkanı ve nasıl bir belediye ihtiyacı olduğunu çok güzel bir şekilde kamuoyu ile paylaştı. O açıklamanın her satırını burada yeniden masaya yatırmaya ihtiyaç duymuyorum. Okumayan varsa mutlaka okusun.

Sayın Bal’ın açıklamasında her bir başlık çok önemli ama bir başlık var ki çok dikkat çekici. “Üreten Belediyecilik…” Bu sadece iki kelimeden ibaret bir saptama değildir… Derinliğine inildiğinde Sayın Bal şunu söylüyor:

  • Kaynaklarımız var insanımız için kullanamıyoruz. Bunu Üreten Belediyecilikle çözeceğiz.
  • İşsizliğimiz had safhada. Bunu Üreten Belediyecilikle çözeceğiz.
  • Zengin gastronomi kültürümüzün ekonomik değeri yok. Bunu üreten belediyecilikle çözeceğiz.
  • Turizm için potansiyel var ama turist yok. Bunu üreten belediyecilikle çözeceğiz.
  • Üzüm, Orcik, pekmez, dut, badem, kayısı, çilek, fasulye, kiraz var oğlu var ama… Bunu üreten belediyecilikle çözeceğiz.
  • Kadın işsizlik toplam nüfusun neredeyse yüzde 90’sanına denk geliyor. Aile ekonomisine katkı ve sosyal refah için kadın nüfusun mutlaka ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Bunu üreten belediyecilikle çözeceğiz.
  • Yaşanabilir iller sıralamasında 19 olan Elazığ, en mutsuz iller sıralamasında ilk 5’te… Bunu üreten belediyecilikle çözeceğiz.

Özetle: “Belediye sorumluluk alanı sadece park bahçe değil, aynı zamanda üretimin önünü açarak, toplumun huzur ve refah seviyesini yükselten organizasyon yönetimidir…”

Daha ne desin?

Vizyon proje işini de sulandırmaya hacet yok. Mevcut park alanı veya metruk bir bölgenin ağaçlandırılması veya altına otopark inşaasını vizyon proje ile sunarsanız bazı mahallelerin kamuoyu da mabadıyla güler kardeşim. Haa eğer parkla övünülecek ise, bırakın da Sayın Selmanoğlu övünsün. Kültürpark gibi devasa bir yeşil alanı şehrin tamda göbeğine yeşil alan olarak kazandırdı. Hem de sizin rant hastalığınıza rağmen. Bu şehrin son 50 yıldaki en vizyon projelerinden biridir.

Şehir merkezi 4 yıl öne meydana gelmiş bir depremin yıkıntılarıyla dolu. Vatandaşın yıkılan evinin yeri korsan otoparklara dönüşmüş durumda… Bu mu vizyon?

Şehir merkezine 4 km. mesafedeki Zafran köyünün pardon mahallesinin hala adam gibi bir imar düzenlemesi ve planı uygulanmaya alınabilmiş değil.

Şehrin 4 bir yanını TOKİ konutları kuşattı ve bununla övünülüyor. “Bakın deprem oldu hepsi ayakta” Ne yani deprem yönetmeliği ve yapı kontrol kurallarına rağmen bu 2 yıllık binalar bir de yıkılsa mıydı? Bununla mı övüneceğiz? Vizyon bu mu? Haa TOKİ’ler güvenli barınma alanı olmuştur. Keşke bi de yaşam alanı olabilseydi. Bugün TOKİ’lerde oturan 40 vatandaşa dokunun 40 tane sorun sayıyor. Bunlar bilinmiyor mu? TOKİ’lerdeki kamuoyu mu “herşey çok güzel sizinle devam” diyor?

“Devam” diyen çok kıymetli kamuoyu! 2,5 dakikanızı alıyor.Sayın Yunus Bal’ın açıklamasını hele bi okuyun…

Yazarın Diğer Yazıları