Dünya futbolunun patronu FIFA, 211üye federasyonun tümünde oyuncular, kulüpler, transferler ve üst düzey müsabakalar hakkında önemli bilgiler ve rakamları içeren ilk dijital veri tabanı olan FIFA Profesyonel Futbol Platformu’nu yayınladı.
Futbolun dijital veri taban, Dünya çapındaki kulüplerin ve liglerin durumunu yansıtan geniş bir temel performans göstergeleri yelpazesinden verileri bir araya getiren yeni bir araç olarak oyuna ayrıntılı bir görsel genel bakış sunmaktadır.
FIFA Profesyonel Futbol Platformu, FIFA'nın oyunu gerçekten küresel hale getirmek için dünya çapında futbol gelişimini haritalama ve teşvik etme stratejik hedefi doğrultusunda, futbolun profesyonelleşmesini izlemek için tüm futbol topluluğu için oluşturulmuş. Önümüzdeki dönemlerde, tüm üye federasyonlara platforma erişim verilecek ve böylece hem erkek hem de kadın futbolu hakkında düzenli olarak güncellemeler sağlanacak.
Futbolun dijital veri tabanına göre; Dünya çapında yaklaşık 130.000 profesyonel oyuncu ve 4.400'den fazla profesyonel kulüp belirlenmiş durumda. Üye kulüplerin % 91'i bir ulusal kulüp lisans sistemi uygulamış durumda, Ulusal üst düzey müsabakaların % 65'i ilgili futbol federasyonu tarafından düzenlenmektedir. Dünya çapındaki yerel yarışmaların% 54'ü geleneksel olarak evde ve dışarıda formatı izliyor. Yarışma organizatörlerinin% 88'i TV hakları anlaşmalarını toplu olarak müzakere etmektedir.
Türkiye Profesyonel Futbol faailyeti gösteren 126 Kulüp ile Dünyada Toplam 4.413 Kulüp içerisinde 3. sırada, Türkiye 3.693 Profesyonel Futbolcu sayısı ile Dünyada Toplam 129. 834 Profesyonel Futbolcu içerisinde 5. sırada yer alırken, Türkiye Transferde Gelen 371 Giden 255 olmak üzere, Toplam 75.544.461 USD dolar harcamış durumdadır.
Deloitte Futbol Para Ligi 2021 raporu 2019/20 sezonunda dünya futbolunda en yüksek gelirleri yaratan kulüpleri mercek altına almaktadır. Rapora göre; Bu seneki ilk 20 Para Ligi kulübü, toplam 8,2 milyar Euro bir gelir oluşturmuşlardır. Ancak bu rakam 2018/19 sezonuna kıyasla (9,3 milyar Euro), %12’lik bir düşüşe denk gelmektedir. 1,1 milyar Euro’luk bu düşüşü şu nedenlere bağlanmaktadır. Özellikle yayıncı kuruluşlarla olan gelir indirimleri ve ertelemeler, naklen yayın gelirlerinde 937 milyon Euro’luk (%23) bir düşüş, Maç günü gelirlerinde seyircisiz oynanmış ve iptal edilmiş müsabakaların etkisiyle 257 milyon Euro’luk (%17) bir azalma yaşandı ve Ticari gelirlerdeki 105 milyon Euro’luk (%3) artış toplam düşüşü bir nebze olsun azalttığı ifade edilmektedir.
Deloitte raporuna göre gelir yaratma konusunda Türk kulüplerinin Avrupa’lı rakipleri ile mücadelede ellerini zayıflatan bazı kalıtsal faktörler bulunmaktadır.
Türk kulüplerinin Deloitte Futbol Para Ligi’nde yer almamalarının temel nedenleri ve öncelikle kulüplerimiz gelir potansiyellerini arttırmak ve söz konusu potansiyelleri hayata geçirecek aksiyonları belirleyip uygulamak zorunda olduğu vurgulanarak; Stratejilerin; Gelir artışına dair somut ve akılcı stratejiler geliştirmek, Gelir kaynaklarını ve kalemlerini çeşitlendirmek, Gelir sızıntısı ve erozyonu yaratabilecek unsurları belirlemek ve gerekli tedbirleri almak, Taraftar sayılarını ve oranlarını arttırmak, Taraftarlarının coğrafi yayılım alanlarını genişletmek, Global kimliklere kavuşabilmek ve ulusal sınırlar dışında taraftarlar kazanabilmek, Taraftarlarının sahiplenme-aidiyet duygularını olabildiğince yukarıda tutmak, Sportif başarılarını en üst seviyeye çıkarmak ve bunda sürdürülebilirlik sağlamak, Marka değerlerini daha üst seviyelere taşımak, Pazarlık güçlerini ve yetkinliklerini geliştirmek, Sosyal medya ve dijital mecraları en etkin şekilde kullanmak, Farklı işbirliği olanaklarını araştırmak ve değerlendirmek, Yenilikçilik ve dijitalleşme ile stratejilerini desteklemek, Sportif başarılarının sonucunda oluşan gelir fırsatlarını akıllıca değerlendirebilmek şeklinde olması gerektiği ifade edilmektedir.
Deloitte göre Futbol Para Ligi’nde Türk Takımları için sayılan başlıklar özünde tüm dünya kulüpleri için geçerli olduğu, kulüplerin bunları ne ölçüde benimseyip ve ne kadar başarılı uyguladıkları büyük önem taşıdığı, tek başına potansiyelin yeterli olmadığı ve performansın da önemli olduğu ifade edilmektedir. En önemli faktör ise; Türkiye’deki Süper Lig naklen yayın ihalesinin bedeli, özellikle Avrupa’nın beş büyük ligindeki emsalleri ile kıyaslandığında çok daha mütevazi kalmasından kaynaklanmaktadır. Dünya ve Avrupa futbolundaki ulusal ve uluslararası naklen yayın pastasından kulüplerimizin aldığı pay bu ülkelere göre oldukça düşük görülmektedir. Avrupa Kupaları’nda özellikle son iki sezondur alınan başarısız sonuçlar Türk kulüplerinin gelir performansını olumsuz yönde etkilemektedir.
Türk Kulüpleri, son yıllarda UEFA’nın uyguladığı Finansal Fair Play kuralları ve çeşitli sponsorluklarla borç miktarını frenlemeye çalışsa da, 2020’nin son döneminde 4 büyük kulübün (Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor) toplam borcu yaklaşık 14 milyar liraya yükselmiş durumdadır. Türk kulüplerin borcu son 8 yılda yüzde 579 oranında artış göstermiştir. Türk futbolunun şu andaki gelirlerinin toplamı tahminen sadece 750-800 milyon dolardır. Sadece bu tablo Türk futbolunun içinde bulunduğu durumu bizlere net olarak anlatmaktadır.
Dünya futbolu dijitalleşme ile birlikte değişim ve dönüşüm süreci yaşamaktadır. Bu sürece ayak uyduran Ülkeler, Federasyonlar, Kulüpler ve futbolun paydaşları ayakta kalacaktır. Uyum sağlayamayanlar kaybolup gidecektir.
Türk futbolunda değişimin zamanı çoktan gelmiştir hatta geçmektedir.