“Cahillik mutluluktur” sözü, ilk duyulduğunda kulağa hem paradoksal hem de provokatif gelir. Şöyle ki, bilgi insanı özgürleştiren bir araçken, nasıl olur da bilgiye sahip olmamak, yani cehalet, mutluluğa yol açabilir?
Bu yazıda, bu düşüncenin hem psikolojik hem de toplumsal boyutlarını irdeleyerek, “cahillik gerçekten mutluluk mudur?” sorusuna yanıt bulalım.
Cehalet, bazı durumlarda insanı karmaşık sorumluluklardan, endişelerden, hatta ahlaki yüklerden uzak tutar. Bilen insan sorgular; adaleti, eşitliği, yaşamın anlamını, insan haklarını, ahlaki ilkeleri, dünyadaki adaletsizliği... Bilgi arttıkça soru da artar; sorumluluk artar. Ama cahil insan genellikle sadece kendi küçük dünyasına odaklanır. Ne açlıktan ölen çocuklar umurundadır ne de çevre kirliliği, siyasi çarpıklıklar ya da tarihsel adaletsizlikler. Çünkü bilmez. Bilmediği için de düşünmez. Düşünmediği için acı çekmez. Bu anlamda cehalet, bir “koruma kabuğu” gibidir.
Bilgi arttıkça farkındalık artar, farkındalık arttıkça huzur azalabilir. Örneğin; dünya üzerindeki yoksulluğu, iklim krizini, sistemsel eşitsizlikleri bilen bir insanın, bunlardan tamamen habersiz birine kıyasla daha fazla içsel çatışma yaşaması kaçınılmazdır. Bu bağlamda bilgi, mutluluğun önüne geçebilir. Yani, bilgi mutsuzluğu beraberinde getirebilir.
Ancak burada tehlikeli bir nokta vardır. Bireysel anlamda “cahillik bir tür rahatlık” olarak görülebilir; ama toplumsal ölçekte cehalet, yıkıcı sonuçlar doğurur. Eğitimden yoksun, sorgulamayan, düşünmeyen bir toplum; kolay yönlendirilir, kandırılır, haklarını savunamaz, özgürlüklerini kaybeder. Tarihte diktatörlüklerin, baskıcı rejimlerin en büyük dostu cehalet olmuştur. Çünkü bilgi, sorgulamayı; sorgulama, değişimi; değişim ise güç kaybını getirir. Bu yüzden bilgi düşmanı olan yapılar, halkın cahil kalmasını tercih eder.
Bazen insan, acı çekerek olgunlaşır. Sorgulayarak gelişir. Bilgi, ilk başta rahatsızlık verse de sonunda kişiyi daha onurlu bir yaşama yönlendirir. Bu yüzden, “mutluluk” her zaman nihai hedef olmamalıdır. Aydınlık bazen mutsuzlukla başlar ama karanlıktan çıkmanın tek yolu da budur.