Son iki yıldır tüm dünyayı kasıp kavuran Korona (corona) illetiyle ilgili bilinmezlikler artarak devam ediyor. Bu illetle ilgili tam bir çözülme ve iyileşme süreci başladı derken yeni bir bilinmezlik başlıyor, adeta bilmece halini alıyor.
Süreci baştan hatırlayalım isterseniz. Malum korona illeti Çin’de ortaya çıktı. Dünyaya öyle bir lanse edildi ki, insanlar birden bire yere düşüyor ve ölüyorlardı. Binaların kapılarına zincir bağlanıyor, çivilerle tahtalar çakılıyordu. Çok geçmeden bu illet tüm dünyaya yayıldı ve kısa bir süre geçmeden Çin Korona’ya karşı aşı bulduğunu iddia etti. Bütün dünya da aşı almak için kuyruğa girdi. Şimdi bilmecenin sorusunu soralım. Nasıl oluyor da hem korona illetini dünyaya yaydılar hem de diğer aşılar neredeyse birkaç yıl sürmesine rağmen Çinliler kısa bir süre içerisinde aşısını buldular? Bu aşılardan ne kadar para kazandılar? Acaba malum illet laboratuarda mı üretilip dünyaya yayıldı? Aşının üretildiği firmaya Bill Gets nasıl ortak oldu.
Bilmecenin diğer sorusu da şu: Nasıl oluyor da malum illet bir buçuk milyarlık Çin’i ve yanı başındaki Uzakdoğu ülkelerini etkilemeden direk ABD ve Avrupa’ya sıçradı. Avrupa’ya neden büyük panik yaşatıldı? Ardından Almanya’da tüm fazları denenmeden, birçok yan etkisi olduğu iddiasına rağmen nasıl oluyor da aşı üretilip dünyaya satıldı. Başında iki Türk asıllı doktorun bulunduğu aşı firması ne kadar para kazandı?
Birçok ülke gerek ekonomik problemlerden dolayı, gerekse ölüm oranlarının artmasından dolayı aşıları büyük oranda zorunlu hale getirdi. Birçok ülkede aşılama oranları oldukça yüksek oranlara da erişti. Fakat ne hikmetse aşılardan önceki vaka ve ölüm oranlarıyla şimdiki vaka ve ölüm oranları neredeyse başa baş çıkıyor.
Bilmecenin bir diğer sorularını soralım isterseniz. Peki aşıların etkisi ne oldu? Aşılama yüksek olmasına rağmen ölüm oranları ve vaka sayıları neden yüksek? Bu kadar aşıya rağmen neden dünya Korona’yla tanıştığı günlere doğru hızla savruluyor? Tekrar başa mı dönüyoruz? Yani anlayacağınız aşı oranları oldukça yüksek olmasına rağmen ölüm oranları aşıdan önceki oranlarda seyrediyor. Gerek aşılardan ve gerekse maske, hijyen ürünleri gibi diğer korona malzemelerinden kimler ne kadar para kazandı? Önceleri maske takmak tam olarak önerilmedi. Bizdeki birçok akademisyen doktor maskeyi başta önemsemedi. Sonra maske üreten Türk kökenli bir doktorun ABD’den tv programlarına katılmasıyla birden maske takmak zorunlu hale geldi.
Bu değerlendirmedeki amacımız elbette birçok çelişkiye dikkat çekmek. Ancak konunun uzmanı değiliz ve dolayısıyla bilmediğimizin cahiliyiz. Burada aşı karşıtlığı gibi bir tavır içerisinde de değiliz. Kronik rahatsızlığımızdan dolayı bizzat üç aşı(iki Biyontek bir Turkovac) yaptırmış durumdayız. Sadece korona sürecinde birçok şeyin izaha muhtaç olduğuna dikkat çekmek istedik. Belki yazımıza bir uzman cevap verir de bizim de içimiz rahatlar.