Mehmet Çelebi

Kültürle Yoğrulmuş Bir İlçe: Maden

Mehmet Çelebi

Maden Dağı dumandır…

Yolu dolam dolamdır…

Ama o kıvrım kıvrım yolların ardında yalnızca bir ilçe değil, kendi kültürünü kendisi yaratmış, geçmişiyle bugünü yoğuran bir coğrafya gizlidir.

Bazı ilçeler vardır ki bağlı bulundukları şehirlerin kültürel gölgesinden sıyrılır…

Maden de işte bu nadir yerlerden biridir.

Bir dağın eteğine kurulmuştur ama medeniyetle tanışan öncü bir ilçedir.

1939’da Etibank tarafından kurulan Bakır işletme Fabrikası, Maden’in kaderini değiştiren kırılma noktası olmuştur.

Sanayiyle birlikte ilçeye elektrik gelmiş,demiryolu gelmiştir…

Bakır fabrikasının açılması ile birlikte yurt dışından özellikle Alman, İtalyan mühendisler ilçeye getirilmiş.Bu mühendisler  aileleri ile birlikte yalnızca mühendislik değil, beraberlerinde modern yaşamı da halkla entegre olup batılılaşma sentezinin ilk tohumlarını birlikte atmışlardır.

Ve sinema perdesi bu dağın ardında açılmaya başlamıştır..

O yıllarda yapılan kaloriferli binalar hâlâ sapasağlam ayaktadır.

Maden, Avrupa ile Anadolu’nun buluştuğu nadir noktalardan biri olmuştur.

Halkının yeniliklere ve kültürel etkinliklere ilgisi doğrultusunda kısa süre sonra sinema salonu sayısı üçe yükselmiştir.

VE TENİS…

O yıllarda yalnızca İstanbul, Ankara gibi şehirlerde görülen tenis kortları, Maden’de hayatın doğal bir parçası haline gelmiştir.

GELİNCİK ÇEŞMESİ..

Maden'de hiç bir çocuk yoktur ki, ilçe merkezindeki Gelincik Çeşmesi’ne gidip annesinin verdiği bidonları doldurmamış olsun.

O çeşme, sadece suyun değil, çocukluğun ve masum aşkların da kaynağı olmuştur.

Ve yine hiçbir çocuk yoktur ki, babasının verdiği ekmek tikeleriyle fabrikanın fırınına gitmemiş olsun.

Eski postanenin dar ve dik yamaçlarından çıkılarak ulaşılan İşletme Caddesi o mis gibi kokan Trabzon Ekmeğinin kokusunu duyumsamanızı sağlardı.Mahalle arkadaşları ile sohbet ede ede köşesinden başlanarak yenen  ve farkına bile varılmadan bir ekmek eksik eve varılırdı.

Maden’de çocuk olmak, ekmeğe yürümekle başlardı.

MADEN'DE SİYASET...

Dedik ya bazı ilçeler vardır, bağlı oldukları şehrin kalıplarına sığmazlar…

Sanat ve kültür alanında olduğu gibi,

Siyasi bilinçte de Maden, bu kalıpların çok ötesindedir.

Her ne kadar ilin siyasetinde hak ettiği yeri tam bulamamış olsa da…

Unutulan, ya da belki de görmezden gelinen bir gerçek vardır:

Maden’deki sendikal bilinç, zaman zaman ülke siyasetinin bile önünde bir ağırlık taşırdı.

Bu küçük ilçede işçinin hakkı, emeğin onuru, sözün kıymeti büyük şehirlerdeki kadar güçlü yankılanırdı.

Belki de ilin bugüne dek siyasi olarak bir türlü toparlanamayışının temel nedeni, işte bu gerçeği, yani Maden’i; sesi yüksek, bilinci derin bu ilçeyi, göz ardı etmiş olmaları yatıyordur.

KURU KEBAP...

Maden'de kuru kebap, etin gerçek hüviyetini gizlemeden, sadelikle ön plana çıkarıldığı bir lezzet geleneğidir.

Adı üstünde kuru kebap.

Sosla değil, etin kendi yağı ve tadıyla pişmiş bir kebap.

Meydan'da kasaplarda hazırlatılan ve yürekli Şaban'ın,Artist Neco'nun yada Kaştur'un fırınında teşt ekmeği ile ustalıkla pişirilir ve Soğuksu'da kırılan soğanın cücüğüyle afiyetle yenirdi.

Bir lokma alırsınız, bir dağ köyü (Çeko,Raman,KılligranGoroz)geçerdi damağınızdan…

HÜSO ...

Madenden bahsetmişken Hüso'dan da bahsetmemek olmazdı tabiki..

Bazı isimler vardır ki bir ilçenin ruhunu taşırdı.

Delisi mi, yoksa velisi mi bilinmez…

Ama herkesin tanıdığı, herkesin saygı duyduğu bir isimdi o: Hüso.

İlçenin sembolü hâline gelmiş bu sessiz kahraman, caddeleri usul usul turlarken,bir an olsun kulağından eksik etmediği radyosuyla herkesten farklı bir zaman diliminde yaşardı sanki.

O radyo bazen bir haberin, bazen bir türkünün, bazen de bir sessizliğin taşıyıcısıydı.Delisinin bile o yıllarda sanatın bir parçası olan radyo dinleme kültürünü benimsediği bir yerdi.

Maden;

Bir dağın gölgesine kurulmuş olabilir…

Ama kendi kültürünü yaratmış, geçmişle bugünü harmanlamış bir öncü ilçedir.

Her taşı, her sokağı, her anısı başka bir hikâyeyi fısıldar..

Yazarın Diğer Yazıları