Elazığspor yönetimini gerçekten tebrik ediyorum.
MTA’nın bulduklarından sonra Elazığ’da bulunan en büyük rezervi bulmuşlar.
Meğerse gizli hazine kabak gibi ortadaymış.
Nedense bugüne kadar hiç kimse görememiş.
Hem de sondaj yapmadan,karot almadan,dedektör kullanmadan bulmuşlar bu devasa rezervi.
Önceki dönemlerdeki siyasetçiler, belediye başkanları ,Elazığspor idarecileri kafalarını taşa vuruyorlarmış bu aralar.
Nasıl oldu da biz bu hazineyi göremedik deyip hayıflanıp duruyorlarmış.
Hazineyi bulanlar nasıl değerlendireceklerini de hesap etmişler akılları sıra.
Bu hazine ile ilgili kendilerine göre de bir proje geliştirmişler.
Bunu da kimselere söylemeyip sadece Gürsel Erol’a çıtlatmışlar.
Gürsel Bey de bu öneriyi kendince çok makul buluvermiş.
Ne hikmetse Beşiktaş Belediyesi’ni unutup bombayı patlatmış.
Kendince gündemi değiştirmenin gayretine düşmüş.
Gündemi değiştireyim derken de baltayı taşa vurmuş.
Gürsel Bey’in katıldığı tv programını canlı olarak izledim.
“Devlet kendi arsasını satsın Elazığspor’a yeni bir tesis yapsın,borçlarını ödemek için biraz da para versin”dedi Gürsel Bey.
Yıllardır kimsenin aklına gelmeyen,kimsenin düşünemediği bu dahiyane projeye öncülük etme sevdasına kapıldı.
O sebeple bu dahiyane öneriyi dillendirdi ve ilk defa ekranlardan ilin valisine, belediye başkanına ve milletvekillerine çağrı yaptı.
Bu sorunu birlikte ve acil çözelim dedi.
Semih Işıkver’e özendi sanki.
Gürsel Bey’in bana göre entersan olan bu çıkışı kafama takıldı benim.
“Beytülmal Hassasiyeti”yaşanan bu günlerde niye böyle bir çıkış yaptı anlayamadım.
Hem de Mustafa Keser’in “Al getir sevgilimi Beşiktaş’tan”şarkısının oldukça fazla dinlendiği bu günlerde.
“Ben devletçi geçinenlerden daha fazla devletçiyim”diyen Gürsel Erol “Devlet arsasını satıp Elazığspor’a tesis yapsın,Elazığspor’un borcunu ödesin” dedi.
Bunun neresi “Devletçilik” bi türlü çözemedim.
Ya Elazığspor yöneticilerine ne demeli.
Bu dahiyane projenizi siz niye çıkıp açıklamadınız.
Hadi siz açıklamadınız diyelim açıklaması için niye Gürsel Erol’u tercih ettiniz.
Bu şehirde Ak Partili üç vekil, Elazığspor sevgisine tüm dünyanın şahit olduğu Semih Işıkver ve “Elazığspor’un sahibi benim!” diyen Belediye başkanını niye es geçtiniz?
Bu dahiyane projenizden onlara bahsetmediniz mi?
Yoksa bahsettiniz de onlar Gürsel Bey gibi makul bulmadılar mı?
Tabi belediye başkanının bilgisi dışında olmaz bu işler ama neyse…
Dönelim tekrar Gürsel Bey’e.
Sayın vekilim o arsa 1996 yılından beri var.
Elazığspor tesisleri de 1999 yılında Özel İdare tarafından yapılarak Elazığspor’a kiraya verilmiş.
Tesisler eskimiştir, ömrünü tamamlamıştır, yeni bir tesis elzemdir diyorsanız gereğini yapın.
Geçmişte yaptırdığınız okullar gibi bu defada bir CHP’li belediye başkanını telefonla arayıp Elazığspor’a Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük spor kompleksini yaptırın.
Bu şehir sizi bir kez daha alkışlasın.
Ha ben bunu yapamam diyorsanız bu kadar tasalanmanıza, gündem oluşturma gayretinize gerek yok.
Devletimizin ARSA SATMADAN da Elazığspor’a yep yeni tesis yapabilecek gücü ve kuvveti vardır.
Devletimiz bu tesisi nasıl 1999 yılında yapıp Elazığspor’a teslim ettiyse 2025’te de yapar ve teslim eder siz rahat olun.
Ama tesis BAHANE arsa ŞAHANE diye hesap yapanlara inanıp onların sözcülüğüne soyunduysanız orda KIRMIZI KART görürsünüz.
Elazığspor’a 2018 yılında kayyum atandığında, Elazığspor 1.ligden 2.lige, 2.ligden 3.lige düştüğünde bu şehrin milletvekili değil miydiniz?
O günlerde nerdeydiniz? Böyle bir öneriyi niye o günlerde dillendirmediniz?
Yoksa o zamanlar Elazığspor’u bu kadar çok sevmiyor muydunuz?
”Beytülmala el uzatmadık, uzatanın da elini kıracağız” diyenler söyleyemiyor.
“Elazığspor’un sahibi benim”diyenler dillendiremiyor.
Siz niye "EUREKA, EUREKA" diye dışarı fırlıyorsunuz.
Bırakın onlar bu öneriyi gündeme getirsin.
Bırakın onlar ARŞİMET olsun.
Eğer bu iş sizin söylediğiniz gibi çok makul ve çok güzel olsaydı “Elazığspor’un sahibi benim”diyenler bunu sizden çok önceleri avazları çıkana kadar bağırarak söylerlerdi.
Ama onlar geçmişte yaptıklarını bildikleri için bu kutlu görevi size tevdi ettiler.
Bence siz bu konuda birezim Semih Işıkver’e özendiniz.
O’nun gibi tüm şehri yanıma alırım diye düşündünüz.
Ama yanıldınız.
Siz bir grubun, bir zümrenin mutluluğu için bir araya gelelim dediniz.
Tepki topladınız.
Semih Işıkver bir şehrin mutluluğu için bir araya gelelim dedi.
Tüm şehir Semih Işıkver’e inanılmaz destek verdi.
Aradaki farkı anladınız umarım.
Topu birilerinin kucağına bırakmak isterken top elinizde patladı haberiniz yok.
Önünde arkasında bir ünvan olmayan “Elazığspor” bu şehrin marka değeridir.
Elazığ ise hepimizindir.
Yüzlerce köyümüz hizmet beklerken, insanlarımıza hizmet etme imkanını engellemenin neresi çok makul?
Daha az köye yol, daha az köye içme suyu, daha az köye GES yapın ama Elazığspor’a para aktarın demenin neresi güzel ?
Söyleyene değil söyletene bak demişler atalarımız.
Bugün size bu işi yağlandırıp, ballandırıp anlatarak sizi boşa düşürenlerin büyükleri geçmişte ne yaptılar biliyormusunuz?
Elbette bilmiyorsunuz.
Bunların büyükleri geçmişte bu işin OLMAMASI için epeyce bi gayret sarfetmişti.
Na’ber!
(Ama bunu benden duymadınız sayın vekilim…)