Mehmet Şağbanşua

İstemezük

Mehmet Şağbanşua

İyice alışkanlık hâline getirmişlerdi.

“İstemezük” deyip duruyorlardı.

Onu “istemezük.”

Bunu “istemezük.”

Onu “getürürük.”

Bunu “gönderürük.”

Bir müddet “istemezük” demeleri işe bile yaramıştı.

Ama çok şükür, bu sona erdi.

Son zamanlarda “istemezük” dedikleri ne varsa ellerinde patladı.

Artık durulurlar, vazgeçerler diye düşünüyorduk.

Ne gezer!

“Atalarımız, can çıkar, huy çıkmaz.” demişler.

“İstemezük” demeleri işe yaramayınca bu defa da “müsaade etmezük” formatına evrildiler.

Ne diyelim…

Allah ıslah etsin…

**************

Resmî kurumlarda bir hiyerarşi vardır.

Kurum, öncelikli ihtiyacını belirler.

İhtiyacıyla ilgili talep yazısını ilgili bakanlığa gönderir:

“Müdürlüğümüzün böyle bir ihtiyacı var.”

Konunun hızlandırılması için siyasiler devreye girer.

Bakanlığın uygun görmesi beklenir.

Bakanlık uygun görürse o ihtiyaç için gereken bütçe ayrılır.

Projeler hazırlanır.

Nihayetinde ihaleye çıkılır.

Bildiğim kadarıyla “Öğretmenevi” mevzuunda da bunlar yaşandı.

Yer belirlendi, proje hazırlandı, bütçe ayrıldı.

İnşaat için ihale aşamasına gelindi.

Başta siyasiler olmak üzere birçok yetkili bu iş için çaba gösterdi.

2020 depreminden beri gündemde olan bir sorun tam bitiyor derken bu kez de “müsaade etmezük” muhabbeti başladı.

“Atalarımız, can çıkar, huy çıkmaz.” demişler.

Ne diyelim…

Allah ıslah etsin…

***********

Bir haber hazırlarken, bir yazı yazarken kılı kırk yarıyoruz.

“Aman yanlış olmasın, aman değişik manalar çıkarılmasın.” diye.

Kuyumcu terazisi gibi hassas olmaya gayret ediyoruz, anlayacağınız.

Kaş yapayım derken göz çıkarmamaya azami özen gösteriyoruz.

Ama herkes bizim gibi hassas değil.

Birilerine şirin gözükmek için gaf üstüne gaf yapmaya devam ediyorlar.

Bize de onları misafir etmek düşüyor mecburen.

“Şerifoğulları şahsen karşı çıkıyormuş.” söylentileri varmış.

Şahin Başkan’a yönelik kamuoyunda bir karalama çalışması yapılıyormuş, güya.

Kim ya da kimler karalama çalışması yapıyormuş, söylememiş.

Nasıl bir karalama çalışması yapılıyormuş, anlatmamış.

Başkanı ne demişse o yazılmış, o konuşulmuş.

Ha, bu karara ben de katılıyorum, başkanıma destek veriyorum demekse maksadı, onu açıkça söylesin.

Birilerini karalama çalışması yapmakla suçlamak, Sayın Kızılkaya’ya hiç yakışmıyor.

Çünkü bu şehirde karalama çalışmasını kimlerin alışkanlık hâline getirdiğini en iyi Sayın Kızılkaya bilir…

Bu arada Sayın Kızılkaya’dan, öğretmenevi ve müftülük binasında gösterdikleri hassasiyeti ıslahevinde niye göstermediklerini “Kamuoyunun böyle bilmesini isteriz.” diyerek açıklamasını beklediğimizi de ifade edelim…

*******************

“Şehir merkezine daha fazla bina değil, daha fazla yeşil alan kazandırmak istiyoruz.” demiş Rahman Bey’in başkanı.

Demiş demesine ama ağaç dikmeyi tercih etmemiş.

Yerine otobüs garajı yapmış.

Hani otobüslerin rengi yeşil olsa anlardık.

“Yeşil’den kastı yeşil otobüs.” derdik.

O da yok.

O zaman mesele yeşil değilmiş demek ki.

Yoğunluğa karşı olduğunu söylemiş Rahman Bey’in başkanı.

Söylemiş söylemesine de hemen yanındaki ıslahevi inşaatını seyredip durmuş.

Biraz öte tarafında yapılacak AVM’ye müsaade etmiş.

Anlayacağınız mesele ne yeşil alan ne yoğunluk.

Mesele…

“Oy Hıdo, Zalım Hıdo!”

Yazarın Diğer Yazıları