Mehmet Şağbanşua

Tavuk Destanı

Mehmet Şağbanşua

Çok sevdiğim bir siyasetçi geçen gün bana “hayın abe” deyince bayağı bir güldüm.

Gerçi daha önce de bana “hayınlığın kitabını yazmışsın” diye takıldığı çok olmuştu.

O yüzden alışkınım.

Kızmak bir yana, o söyleyince hoşuma da gidiyor.

Yanından ayrıldıktan sonra yaptığım “kilo mangal otobüsü” haberi gelince kendi kendime “Vallahi haklı” dedim ve gülmeye devam ettim.

Geçtiğimiz günlerde Elazığ Belediyesi’nin mesire alanı girişine yerleştirdiği otobüsle ilgili bir haber yapmıştım.

Gençlik lokantası vaat edip otobüste kilo mangal satmaya başladılar diye.

Haberimizin ardından aynı konu ile ilgili Hakimiyet Gazetesi de bir haber yaptı.

Haberlerini “EBUAŞ’tan öğrenci dostu örnek proje” başlığıyla manşete taşımışlardı.

Hakimiyet Gazetesi’nin yaptığı haberi okuyunca, belediyeye haksızlık etmiş olabilirim duygusuyla konu ile alakalı biraz araştırma yaptım.

Hakikaten EBUAŞ “tavuk destanı” yazıyormuş, bizim haberimiz yokmuş.

O benim beğenmediğim otobüs neler başarmış, neler…

Meğer ne kadar beğenilmiş, anlata anlata bitiremediler.

EBUAŞ’ın en fazla kasa çeken işletmesi kilo mangal otobüsüymüş.

Otobüste satılan tavukların fiyatı bir tarafa, lezzeti dilden dile yayılmış bir anda.

Malatya, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl, Adıyaman illerinden tur otobüsleriyle sırf o fiyata o lezzetli tavukları yemek için insanlar akın akın Elazığ’a geliyorlarmış.

“Yahu arkadaş, bunun sebebi, hikmeti nedir?” diye merak edip araştırdım.

Meğer işin sırrı ucuz fiyattan çok tavukların lezzetindeymiş.

Tavuklar özel bir ırkmış.

“Uçan tavuk” diyorlarmış.

Oraların havası iyi geldiğinden, sadece Sarılı bölgesinde, tamamen taştan yapılmış çiftliklerde yetiştiriliyormuş.

İçecekleri sular da devasa borularla Sürsürü’den taşınıyormuş.

Haşhaş katkılı özel bir yem kullanıyorlarmış.

En önemlisi de tavuklara devamlı Dede Korkut hikâyeleri dinletiliyormuş.

İşin başına da tavuk konusunda uzmanlaşmış ve Türkiye gündemine düşmüş birisi getirilmiş.

E bu kadar özenle beslenen tavukların lezzeti de bir o kadar mükemmel oluyormuş.

Böylesine lezzetli tavukları sudan ucuza satınca, hâliyle de tüm Türkiye’ye örnek olan bir projeye imza atılıvermiş.

Biz de bunları görmezden gelip “kilo mangal otobüsü” diye haber yapmışız.

Ulan arkadaş, sen ilmik ilmik yazılan koskoca “tavuk destanı”nı görmezden geliyorsun.

EBUAŞ’la birlikte Elazığ Belediyesi’ni de mali açıdan uçuracak böylesine önemli bir projeyi tiye alıyorsun.

Ondan sonra da benim niye bir pıskıletim yok diye dövünüyorsun.

E adam sana boşuna “Hayın Abe” demiyor ya.

Hakikaten sen hayınlığın kitabını yazmışsın.

Hayın olmasan senin de bir pıskıletin olurdu.

Taktığın güneş gözlüğü gözlerini kararttığı gibi içini de karartmış senin.

Seni seviyorum, iyi ki varsın “SAYIN ABEM”…

Yazarın Diğer Yazıları