TasteAtlas’ın 2025/26 dünya mutfakları sıralamasında Türkiye, 4.49 puanla dünyanın en iyi 7. mutfağı oldu. Türkiye dünya gastronomisinde yükselirken, ülkenin en köklü mutfaklarından biri olan Elazığ’ın hâlâ hak ettiği sahnede yer alamaması düşündürücü.
Türkiye dünyanın en iyi mutfakları arasında boy gösterirken Elazığ’ın bu pastada pay alamaması artık bir tesadüf değil; bir ihmaldir.
Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ramazan Bingöl’ün ziyareti sırasında söylediği şu cümle aslında yıllardır konuşulmayan bir gerçeği yüzümüze vuruyor:
“Elazığ mutfağının Antep’ten eksiği yok, fazlası var.”
Peki o hâlde neden Elazığ hâlâ gastronomi turizmi listelerinde adı geçmeyen bir şehir?
Neden bu zengin mutfak hâlâ bölgesel sınırları aşamıyor?
Neden yüz yıllık Harput kültürü, şire geleneği, tandır, çorba, kebap ve hamur işleri hâlâ ulusal basında bile yeterince yer bulamıyor?
Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Mutfak Kültürü ve Yöresel Yemekler" 2 cilt Elazığ Mutfağı kitabını ilgili ve yetkililer biliyor mu?Gelen misafirimize bu kitap takdim edildi mi?
Çünkü sorun mutfakta değil; organizasyonda, vizyonda, planlamada ve geciken adımlarda.
UNESCO’ya Giren Şehirler Bunu Tesadüfen Yapmadı
Bugün Gaziantep’in, Afyon’un ve Hatay’ın UNESCO Gastronomi Şehri olması kimsenin “hadi bugün de gastronomi şehri olalım” demesiyle olmadı.
Bu şehirler yıllar süren ciddi bir hazırlık yaptı.
• UNESCO kriterlerine uygun projeler geliştirildi.
• Şef, aşçı ve hizmet personeli yetiştiren merkezler kuruldu.
• Profesyonel gastronomi rehberleri eğitildi.
• Çalıştaylar, paneller, sektör buluşmaları düzenlendi.
• Hibe ve teşvikler doğru yönlendirildi.
• Dijital medya profesyonelce kullanıldı; yemekler milyonlara ulaştı.
• Uluslararası fuarlar, yarışmalar ve temsil organizasyonlarına katılım sağlandı.
• Ve en önemlisi: Yerel dinamikler ayağa kaldırıldı.
Gaziantep bir sabah uyanıp UNESCO listesine girmedi; onlarca aktörün planlı, ısrarlı ve güçlü çalışması sayesinde oraya çıktı.
Elazığ ise bu süreci yıllardır sadece “konuşuyor”, ama aynı cesur adımları atmakta gecikiyor.
Elazığ İçin Somut Çözüm Adımları
Artık “şehrin mutfağı çok zengin” cümlesini söylemekle bir yere varılamayacağı çok açık.
Elazığ’ın gastronomide yükselmesi için yapması gerekenler bellidir ve ertelendikçe maliyeti artmaktadır.
1) Elazığ Mutfak Sanatları Merkezi kurulmalı
Gastronomi eğitimi veren, aşçı ve servis personeli yetiştiren, gençlere meslek kazandıran profesyonel bir merkez olmadan hiçbir şehir gastronomi şehri olamaz.
Gaziantep, Afyon ve Hatay’ın başarısının temelinde bu merkezler vardır.
2) Elazığ Mutfağı Festivali yıllık bir marka hâline getirilmeli
Uluslararası şefler, gastronomi yazarları, sosyal medya fenomenleri ve turizm acenteleri şehre getirilmeden tanıtım yapılamaz.
3) Yöresel ürünler hızla tescillenmeli
Harput köftesi, orcik, pestil, şire ürünleri…
Bunların çoğu hâlâ coğrafi işaret almamış durumda.
Bu, Elazığ için kabul edilebilir bir gecikme değildir.
4) Restoranlar için “Elazığ Mutfağı Standardı” oluşturulmalı
Yemeklerin tarif bütünlüğü korunmalı; sunum, hijyen ve fiyatlandırma denetlenmelidir.
5) Harput Sofrası konsepti şehir markasına dönüştürülmeli
Bu mutfak kimliği sadece nostaljik bir geçmiş değil, şehrin gastronomik geleceğini taşıyacak güçlü bir değerdir.
6) Üniversite–Belediye–Valilik–STK işbirliği kurumsallaştırılmalı
Tek kişinin çabasıyla gastronomi şehri olunmaz.
Bu iş için güçlü, planlı ve ortak akılla yürüyen bir mekanizma şarttır.
7) Dijital medya stratejisi oluşturulmalı
Bugün şehirler YouTube videolarıyla, TikTok trendleriyle, Instagram içerikleriyle dünya sahnesine çıkıyor.
Elazığ’ın dijitalde görünürlüğü hâlâ çok düşük.
Uluslararası organizasyonlarda aktif temsil şarttır
Elazığ’ın fuarlara, gastronomi kongrelerine, yurt dışı tanıtım günlerine katılmaması, sürecin hâlâ ciddiyetle yürütülmediğini gösteriyor.
Elazığ’ın Sorunu Eksik Yemek Değil, Eksik Vizyon
Bu şehir gastronomi açısından bir hazine olabilir; fakat hâlâ sandığın içinde bekliyor.
Türkiye dünya gastronomisinde yükselirken Elazığ’ın bu yükselişe eşlik etmemesi artık kabul edilemez bir gecikmedir.
Elazığ mutfağı bir potansiyel değil;
harekete geçirilirse uluslararası bir marka olacaktır.
Artık mesele “yemeklerimiz çok güzel” demek değil, bu güzelliği dünyaya gösterecek iradeyi ortaya koymaktır.
Elazığ, yıllardır bekleyen bu sahneye artık çıkmalı..
Karşılıksız,koşulsuz ve beklentisiz Elazığ için tarihe not düşmeye devam. edelim.
Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek Elazığ’a sadece zaman kaybettiriyor; bu şehrin mutfağı değil, vizyonu güncellenmedikçe sonuç da hep aynı kalacak.