Kentler Sadece Altyapıyla Değil, Ruhla Gelişir: Elazığ’a Dair Bir Vizyon
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; umut baharıydı, umutsuzluk kışıydı…
Bundan yaklaşık iki yüzyıl önce Charles Dickens’ın kaleme aldığı bu satırlar, aslında bugün yaşadığımız çağı ne kadar da güzel tarif ediyor. Dünya hiç bu kadar gelişmiş, ama aynı anda bu kadar kırılgan olmamıştı. Bir yanda savaşlar, afetler, iklim krizi, eşitsizlikler; diğer yanda bilim, kültür, teknoloji ve insan dayanışmasının mucizevi gücü…
Bu büyük çelişkiler çağında, kentlerimizin de artık sadece yollarla, binalarla değil; akılla, kalple, vicdanla ve ortak akılla büyümesi gerekiyor. Çünkü bir kenti gelişmiş yapan şey, sadece asfalt dökmek, yüksek binalar inşa etmek, ışıklı tabelalar koymak değildir. Asıl mesele, o kentin insanının yaşam kalitesini artırmak, umutlarını çoğaltmak ve geleceğe güvenle bakabileceği bir iklim yaratabilmektir.
Elazığ Tam da Bu Eşik Noktasında
Doğunun incisi, Harput’un mirasçısı, Anadolu’nun köklü şehirlerinden biri olan Elazığ; tarihsel bir kavşakta duruyor. Bir yanda sahip olduğu muazzam kültürel ve doğal miras, diğer yanda yaşadığı sosyo-ekonomik sorunlar, göç, afet riskleri, işsizlik, gençler için azalan fırsatlar…
Ancak Elazığ’ın en büyük gücü, toprağında değil, insanında saklı. Bu şehir; üretken, vefalı, dirençli, misafirperver ve bir o kadar da vizyon sahibi insanlara sahip. Ve bu insanlar, artık klişe projelerden, günü kurtaran çözümlerden değil; geleceğe yön veren, sürdürülebilir, çevreci, katılımcı ve adil bir yönetim anlayışından yana.
Vizyon Sahibi Bir Yönetim: Zamanın Ruhunu Okumak
Artık kentleri yönetmek, sadece altyapı projeleri yapmak değil; o kente bir ruh kazandırmak meselesidir. Elazığ’ın da artık zamana karşı değil, zamanla birlikte yürüyen; değişimi korkuyla değil, bilinçle yöneten bir yaklaşıma ihtiyacı var. Bu yaklaşımda;
Doğal kaynaklar bilinçle korunmalı,
Kültürel miras geleceğe taşınmalı,
Gençlere yeni iş alanları yaratılmalı,
Kadınlar, çocuklar, engelliler gibi toplumun her kesimi karar süreçlerine katılmalı,
Şehir planlaması çevreci ve iklim odaklı olmalı,
Bilim, sanat ve teknoloji ile entegre bir kalkınma vizyonu benimsenmelidir.
Sektörel İşbirliği Şart
Elazığ’ın potansiyelini açığa çıkarmak için tüm sektörlerin birlikte çalışması şart. Üniversite-sanayi iş birliğinden tarım ve turizm projelerine; dijital dönüşümden sosyal girişimciliğe kadar birçok alanda ortak akla dayalı adımlar atılmalıdır. Aksi halde kaynaklar israf edilir, umutlar tükenir.
Bir Kentin Ruhu, İnsanının Umududur
Unutmayalım: Bir kentin gerçek gücü, ne kadar büyük yollar yaptığıyla değil; ne kadar çok insana umut olduğuyladır. Elazığ, bu umudu büyütebilecek birikime, inanca ve insan kaynağına sahiptir. Yeter ki şehri yönetenler bu potansiyeli görsün, duysun, harekete geçirsin.
Bizler tüm mümkünlerin kıyısındayız. Ya geçmişin gölgesinde kalacağız ya da geleceği birlikte inşa edeceğiz.
Elazığ, artık yalnızca gelişmeye değil; büyümeye, dönüşmeye ve “kimlik kazanmaya” hazır olmalı.
