Ahmet Koçdemir

Kızıl Elma Yolunda Güçlü Türkiye

Ahmet Koçdemir

Türkiye son yıllarda büyük tartışmaların, zaman zaman da gereksiz gürültülerin arasında yoluna devam ediyor. Ama bir gerçek var ki, kimsenin inkâr edemeyeceği kadar açık: bu ülkenin mayasında milletin iradesi, devletin kararlılığı ve toprağımıza duyduğumuz derin sevgi var. Bazıları hâlâ boş tartışmalarla toplumun enerjisini tüketmeye çalışsa da, birileri konuşurken bu millet üretmeye devam ediyor. Çünkü biz, bu coğrafyada sadece yaşamadık; tarihe yön verdik, geleceğe yön vermeyi de sürdürüyoruz.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir gelişme, işte bu gerçeğin en somut göstergesi oldu. Bayraktar KIZILELMA, görüş ötesi havadan havaya füzeyle hedefini vurarak dünya havacılık tarihine adını yazdırdı. Bu başarı sadece bir mühendislik başarısı değildir; milletimizin ufkunun, gençlerimizin zekâsının, devletimizin vizyonunun bir sembolüdür. Bir zamanlar hayal bile edilemeyen projeler bugün gökyüzünde süzülüyor. Dünya bizi izliyor; çünkü Türkiye artık sadece takip eden bir ülke değil, teknolojide öncü bir ülke. Bizim gençliğimiz, mühendisimiz, devlet aklımız, geleceğin dünyasında söz sahibi olma kararlılığını her gün yeniden ispat ediyor.

Bu ülkenin sırrı tam da burada: kimsenin görmediği yerde çalışan bir akıl, kimsenin duymadığı saatlerde nöbet tutan bir yürek, kimsenin inanmadığı anlarda bile pes etmeyen bir millet… İşte Türkiye’yi güçlü yapan budur. Bazıları çağırır, bazıları konuşur, bazıları tartışır… Ama bu millet ve bu devlet üretir, geliştirir, ilerler.

KIZILELMA’nın gökyüzündeki izi, yalnızca bir mühendislik başarısı değildir; bir milletin geleceğe attığı imzadır. Bu imza öyle bir imzadır ki, hiçbir tartışmanın, hiçbir kısır çekişmenin gölgesi bunu silemez. Dünyanın karmaşıklığı arttıkça bir şey çok daha net görülüyor: Türkiye’nin gücü, birliğinden; milletin gücü, devletine olan güveninden gelir.

Bugün gerek savunma sanayiiyle, gerek teknolojik yatırımlarıyla, gerekse genç beyinleriyle Türkiye sadece bugünün değil, yarının da güçlü ülkesidir. Ve biz, bu toprakların evlatları olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz: bu aile güçlü, bu devlet güçlü, bu milletin yürüyüşünü kimse durduramaz.

Gökyüzünde KIZILELMA’nın bıraktığı o iz, aslında hepimizin kalbine çizilmiş bir gurur hattıdır. Bu millet, var olduğu günden bugüne kadar ne fırtınalardan geçti; ama her seferinde dimdik ayağa kalktı. Bizim hikâyemiz; pes etmeyen bir iradenin, vazgeçmeyen bir inancın ve “vatan” denince akan bir sevdanın hikâyesidir.

Bugün evlatlarımız, dünyanın konuştuğu projelerle geleceği inşa ediyor. Yarın, belki de şu anda adını bile bilmediğimiz bir çocuk, Türkiye’nin yeni ufkunu çizecek. Çünkü biz, büyük bir milletiz. Bir elin değil, milyonların duasıyla yürüyen bir devletiz. Birlik oldukça, omuz omuza durdukça, birbirimize sahip çıktıkça bu ülkenin önünde hiçbir engel duramaz.

Gökyüzüne her baktığımda şunu hissediyorum: bu ülkenin geleceği parlaktır. Bu milletin yolu açıktır. Ve Türkiye, her adımıyla daha da yükselecektir.

Yazarın Diğer Yazıları