Mehmet Şağbanşua

Alkışlar Sana Semih Işıkver

Mehmet Şağbanşua

Çok sevdiğim bir dostum bir sohbetimizde…

“Ben yapıyorum Allah bilsin yeter” demişti fi tarihte.

Ben de kendisine Allah herşeyi biliyor merak etme demiştim.

Allah’ın bildiğini kullarından gizlemenin kime ne faydası var?

Kulların da bilmeye hakları var.

Onları bu haktan mahrum edemeyiz demiştim.

Hani derler ya çok yiyenin olacağına çok söleyenin olsun.

Malum cenahınkiside o hesap.

Adamların hem çok yiyeni var hem de çok söleyeni.

Hem yeyiler hem söliler.

Neyi yutturmak istiyorlarsa onu yutturup duruyorlar.

Ama Allah’tan bu şehirde biz varız.

Atıp tutanları, yeyip söleyenleri fazla sevindirmiyoruz.

Sevinçlerini kursaklarında bırakıp duruyoruz.

Sezarın hakkını sezara teslim ediyoruz.

Allah’ın bildiklerini ayan beyan kullarına da bildiriyoruz.

Ne demiş atalarımız;

“Eyiliğe eyilik her kişinin karı, kötülüğe eyilik er kişinin karı”.

Alın size ER kişi.

Semih Işıkver.

Kendisine yapılan o kadar yanlışa rağmen bana ne demedi.

“Sonuna kadar Elazığ”dedi.

“Sonuna kadar Elazığspor”dedi.

Kendi kesesinden tam  1.250.000 TL verdi.

Yazıyla  da yazalım ki desteğin ne olduğu iyi bilinsin.

Tam tamına bir trilyon iki yüz elli milyar para verdi.

Alın teriyle kazandığı çoluk  çocuğunun rızgından kesip verdi hem de.

Taraftar gruplarına sahip çıktı.

Sokakta bırakılan taraftarlar için Malatya’dan otobüs yolladı.

Ankara’dan maça gidecekler için otobüs tahsis etti.

İstanbul girişinde mahsur kalan taraftarın yanındaydı.

Taraftarın mağdur olmasını önledi.

Taraftarla birlikte stadyuma gitti.

Turnikelerde Elazığ çocuklarının hakkını savundu.

Stadyumda saldırıya uğrayan  Elazığ çocuklarına sahip çıktı.

1200 km yol giden hemşehrilerine kol kanat gerdi.

Birileri localarında aile saadeti yaşarken o tribünde amigoluk yaptı.

Dün, Doğukent Stadyumunda birilerine DIŞARI tezahüratı yapılırken de ordaydı.

Her transfer tahtası açılırken de.

Maddi, manevi gövdesini ortaya koymaktan hiçbir zaman geri durmadı.

Dün, “Babamın parasından daha kıymetli olan fakir fukaranın parasını vermem” deyip bu takımın minareden düşmesini izleyenler bugün sevinecek o sevinmeyecek HE.

Kesesinden ne verdiği belli olmayanlar  sevinecek o sevinmeyecek HE.

Porikli sevinecek o sevinmeyecek HE.

Yok öyle başkalarının üç kuruşuyla beş lililililililililli yar kardeşim yok!

Ele bi sevinecek ki en fazla da o sevinecek.

Çünkü onun yaptıkları bir mecburiyet değil.

Hem çok değerli, hem de çok anlamlı.

Birileri geç de olsa yapmak mecburiyetinde oldukları işi yapmışlardır.

Fakir fukaranın parasını verip dıngıla fıstik atabilirler.

İstedikleri kadar sevinebilir, eğlenebilirler.

Hatta ve hatta kendilerini pelerinsiz kahraman ilan ettirebilirler.

Sakın kimsenin zoruna gitmesin.

Biz bir hakkı teslim ediyoruz.

Fakir fukaranın değil alın teri ile kazandığı kendi parasını bu şehrin markasına gözü kapalı harcayan Semih Işıkver’i ayakta alkışlıyoruz.

Hem de şehir olarak alkışlıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları